Neler Oluyor Bize Malatya !
Deprem bölgesi Malatya'da yaşananlar hakkında endişeler ve mağduriyetler dile getiriliyor. Yaklaşık 8 aydır depremzedelere yardım etmek amacıyla çalışan Ati Danışmanlık, AFAD ve Çevre Şehircilik'ten gelen duyuruları paylaşarak vatandaşlara destek olmaya çalışıyor. Ancak, bu süreçte duyulan bilgilere ve yapılanlara inanmak bile zorlaşıyor. Hak sahipliği konusunda AFAD tarafından açıklanan bilgilerin şu anki bilgilerle tutmadığı görülüyor. Bir kişiye hem ilde hem de ilçede hak sahipliği verilirken, bazı illerde ise bu durum gerçekleşmiyor. Bazı illerde ise hem köyde hem şehirde hak sahipliği verilirken, bazılarında ise sadece bir kişiye verildiği belirtiliyor. Ayrıca, DASK ödemelerinin keyfi bir şekilde yapıldığı, hasarı olmayan bir daireye yüksek miktarlar ödendiği, hasarı daha yüksek olan evlere ise düşük miktarlar ödendiği gibi durumlar da vatandaşları bezdirmekte. Bu durumda bazı hukukçuların yanlış yönlendirmelerle vatandaşları mağdur ettiği ifade ediliyor.
Malatya'da ilçeler ve köyler arasında ayrı hak sahipliği verilirken, diğer illerde neden ayrılmadığı sorgulanıyor. Adıyaman, Hatay ve Maraş gibi iller ayrı bir ülke mi? Bu durumda neden her il farklı muamele görüyor? Vatandaşlar DASK, belediye ve Çevre Şehircilik gibi kurumlar nedeniyle mağduriyet yaşamaktadır. Vatandaşların haklarının korunması için birinin bu duruma dur demesi gerekmektedir.
45 bin binanın ağır hasar gördüğü Malatya'da, son duyumlara göre bu sayının 35 bine düştüğü belirtiliyor. Peki, 10 bin bina ne oldu? Bu binalarda yaşayanlar nereye yerleştirilecek? Yanlış kararları kimler verdi? Her ilin farklı muamele görmesi durumu ise düşündürücüdür. Vatandaşlar zor durumda bırakılmamalıdır.
Verilen konteynerlerin kimler tarafından düzenlendiği ve hangi kriterlere göre dağıtıldığı merak ediliyor. Dikkatli olmalı ve haklarımızı korumalıyız. Yerinde dönüşüm için belirsizlikler devam etmektedir. Kırsal bölgelerde zemin etüdü ve imar gibi uygulamalar nasıl yapılacak? Köylü vatandaşlarımızın evleri zaten yıkılmış durumda ve eşyaları ile hayvanları da dışarıda kalmış durumda. Devletin vereceği desteğin yanı sıra bu zorlukların nasıl aşılacağını da düşünmeliyiz. Zemin etüdü için ödenen ücretlerin de artması, durumu daha da zorlaştırıyor.
Ayrıca, depremde her şeyimizi 90 saniyede kaybettik. Evlerimiz, iş yerlerimiz, sevdiklerimiz... Ancak, fiyatlar fahiş seviyelere yükselmiş durumda ve bu durum vatandaşları bıktırmakta. Herkes en iyi ürünleri tüketmek ister ancak Malatya'daki fiyatlar çevre illerle arasında uçurum oluşturmuş durumda. Kendimize gelmeli ve bu şehre ne oluyor diye sormalıyız.
Herkes elini vicdanına koyarak doğru bir şekilde hareket etmelidir. Lütfen, vatandaşların hakları gözetilsin ve mağduriyetler giderilsin. Bu şehri tekrar ayağa kaldıralım. Söylenecek çok şey var ancak, önemli olan durumu düzeltmek için harekete geçmektir.
