Baskil Sayfasi
SOSYOLOJİK BAĞIMLILAR
09-10-2022 15:02 659

SOSYOLOJİK BAĞIMLILAR

Yönlü bağımlıklar içindeyiz, alışılmış bağımlıklar insanı normalleştiriyor.

SOSYOLOJİK BAĞIMLILAR

Hayrettin Taylan

Yönlü bağımlıklar içindeyiz, alışılmış bağımlıklar insanı normalleştiriyor. Kafasındaki kafes ağır gelmiyor. Zinciri kırıp özgürleşmek, kendileşmek istemiyor. Uzun bağımlıklar süreci normalleştirip aynı zamanda tembelleştiriyor. Günümüz insanı, yönlü bağımlıkların kurbanıdır. Yani, ideolojiler, cemaatler, gruplar, vs gibi sosyal bağların içinde zincire vurulmuştur. Bu zincir ağır gelmiyor. Bu zincir, normal geliyor. Kendine benzeyenlerin çok olması, uzun süren yönlü bağımlılık süreci normalleştiriyor. İdeoloji, ya da başka fikrin maşası olmayı normal görüyor. Kafasındaki kafese rağmen, özgürlük adına sloganik bir şeyler söylüyor. Oysa, kafasında kafesi olan özgür değildir. Herkesin kafasında bir kafes var. Bu kafes, ideolojidir, yanlış cemaatlerdir, seçimler, amaçlar, liderler gibi uzayıp giden hassaslarımız üstüne kuruludur. Din, vatan, bayrak, millet, liderler gibi temel hassaslarımız üstünde kurulmuş kafeslere girmeyi normal görüyoruz. Kafamızdaki kafesin farkında bile değiliz. Din, millet, vatan, cemaat, ideoloji, liderler, önderler, gibi en hassaslarımız üstüne inşa edilmiş sosyal mühendislikler var. Bu sosyal mühendisliklerin ürettiği kafesler, hassaslarımızla uyumlu olduğunda çabuk benimser, kanarız. Dahası, sosyal mühendislerin kurduğu kafeslerin hepsi din, millet, vatan, bayrak, liderler gibi temel hassaslar üstünedir. Yani din ile sosyolojik bağımlılık yapacak yönlü bağımlılık kolaydır. Hassaslarımız söz konusu olduğundan, yetiştirilme ve ruhsal dünyamızın uyumundan çabuk kandırılırız. Hassaslarımız konusundaki hassasiyet şartelemiz atar, çabuk tav oluruz. “Tanrı’yı kullanarak zengin oldular diyen G.Orwell haklı. Bugün tutan sosyolojik mühendisliklerin hepsi hassas olarak bildiğimiz konuda hassasiyetimizi hemen serdiğimiz konular üstünedir. Çocukluktan beri kafamızda yanlı ve bağlı bir kafes var. Çocuklarınızı sevmeyi ihmal ettik ama kendi kafamızdaki kafesin ürünü olan düşünceleri aşılamayı es geçmedik. Çünkü zihin bağımlı, zihin için bunlar hayatın en gerçekleri. Basit bir ideolojiyi sosyal reçete olarak kabul görmüş. Yani sosyal papağanlığı, bilgelik sanıyoruz.

 

 

 

Top